بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّتِينَ ٥٨

(58-59) “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?”

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَوْتَتَنَا ٱلْأُولَىٰ وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ ٥٩

(58-59) “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?”

– Diyanet İşleri

إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ ٦٠

Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.

– Diyanet İşleri

لِمِثْلِ هَٰذَا فَلْيَعْمَلِ ٱلْعَٰمِلُونَ ٦١

Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!

– Diyanet İşleri

أَذَٰلِكَ خَيْرٌ نُّزُلًا أَمْ شَجَرَةُ ٱلزَّقُّومِ ٦٢

Ziyafet olarak bu mu daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?

– Diyanet İşleri

إِنَّا جَعَلْنَٰهَا فِتْنَةً لِّلظَّٰلِمِينَ ٦٣

Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.

– Diyanet İşleri

إِنَّهَا شَجَرَةٌ تَخْرُجُ فِىٓ أَصْلِ ٱلْجَحِيمِ ٦٤

O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.

– Diyanet İşleri

طَلْعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ ٦٥

Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır.

– Diyanet İşleri

فَإِنَّهُمْ لَءَاكِلُونَ مِنْهَا فَمَالِـُٔونَ مِنْهَا ٱلْبُطُونَ ٦٦

Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّ لَهُمْ عَلَيْهَا لَشَوْبًا مِّنْ حَمِيمٍ ٦٧

Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّ مَرْجِعَهُمْ لَإِلَى ٱلْجَحِيمِ ٦٨

Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu